18 Kasım 2007 Pazar

ŞİZOTİPAL KİŞİLİK BOZUKLUĞU


Şizotipal kişilik bozukluğu bilişsel ve algısal çarpıklıklar, sosyal ve kişiler arası ilişkilerde yetersizlikler ve davranış gariplikleri ile belirli bir bozukluktur.
Düşünce gariplikleri arasında, referans fikirleri, tamamen hastanın kendisine özgü, acayip batıl inançlar, telepati yada altın hisse sahip olduğunu düşünme, büyücülük yada “ruhlar alemi” gibi konulara aşırı bir düşkünlük sayılabilir.

Bu bilişsel çarpıklıklar sanrı düzeyinde değildir. Hastanın gerçeği değerlendirme yetisi, sanrılı şizofrenik hastalarda olduğu kadar bozuk değildir.
Bir başka özellik alışılmadık algısal yaşantılardır. Örneğin bir hasta “insanları, sanki odundan yapılmışlar gibi” algıladığın dan şikayet ediyordu. Hasta bunun doğru olmadığını biliyor ancak yinede ona öyle geldiğini söylüyordu.
Bu hastalar genellikle sosyal anksiyete de görülür. Bulundukları yerde tanımadıkları kişilerin varlığı onları rahatsız eder.



ŞİZOTİPAL KİŞİ BOZUKLUĞU TANI ÖLÇÜLERİ (DSM-IV)


1-Aşağıdakilerden beşinin yada daha fazlasının olması ile belirli, genç erişkinlik döneminde başlayan ve değişik koşullar altında ortaya çıkan, bilişsel ve algısal çarpıklıkların ve alışıla gelmişin dışında davranışların yanı sıra yakın ilişkilerde birden bire rahatsızlık duyma ve yakın ilişkilere girebilme becerisinde azalma ile kendini gösteren, toplumsal ve kişiler arası yetersizliklerin olduğu sürekli bir örüntü:

a)Referans fikirleri

b)Davranışları etkileyen ve kültürel değerlerle uyumlu olmayan acayip inanışlar yada büyüsel düşünce (gaipten haber verme, altıncı his vb. düşünüp durmalar)

c)Olağan dışı algısal yaşantılar, bedensel illüzyonlar dahil.

d)Acayip düşünüş biçimi ve konuşma. Örneğin (belirsiz çevresel mecazi aşırı ayrıntı yada basma kalıp).

e)Kuşkuculuk yada paranoid düşünce.

f)Uygunsuz yada kısıtlı duygulanım.

g)Acayip,alışıla gelmişin dışında yada çok kendine özel davranış yada görünüm.

h)Birinci derecede akrabalar dışında yakın arkadaşların yada sırdaşlarının olmaması.

i)Yakından tanımakla azalmayan aşırı toplumsal anksiyete, kendisi hakkında olumsuz yargılardan çok paranoid korkular bu anksiyeteye eşlik etme eğilimi taşır.

2-Yalnızca şizofreni, psikotik özellikler gösteren bir duygu durum bozukluğu, başka bir psikotik bozukluk yada bir yaygın girişimsel bozukluğun gidişi sırasında ortaya çıkmaz.


ETYOLOJİ


Etiyolojide en önemli neden kalıtım gibi görülmektedir. Şizotipal kişilik bozukluğunun şizofreni ile akrabalığı yalnızca klinik tabloların benzerliğinden ibaret değildir. İkisi arasında genetik bir bağda vardır. Bu bağ;
a)Yapılan araştırmalar şizofrenik hastaların birinci derece akrabaları arasında ŞTKB prevalansının,ŞTKB vakalarının birinci derece akrabaları arasında da şizofreni prevalansının genel popülasyondan belirgin bir şekilde yüksek olduğunu ortay koymuştur.

b)Şizotipal kişilik bozukluğu olan hastaların şizofreni geliştirme riski ( %10-20 ) sağlıklı insanlardan çok daha yüksektir.

c)Şizofreni ile ilişkili olduğu ileri sürülen bazı biyolojik ve psikolojik test sonuçları ŞTKB’nda da benzer şekilde pozitif bulunmuştur.

SIKLIK

Genel nüfustaki prevalansının %3 civarinda olduğu ileri sürülmüştür.
Erkeklerde biraz daha sık görüldüğü tahmin edilmektedir.




AYIRICI TANI


Göz önüne alınması gereken en önemli bozukluk şizofrenidir.
ŞTKB özellikle şizofrenin rezidüel formuna çok benzer. Rezidüel şizofrenide hasta bir zamanlar aktif bir psikotik dönem geçirmiştir ve şimdiki tablo, o dönemin bir kalıntısıdır.
Şizotipal kişilik bozukluğunda ise hasta böyle bir aktif psiko süreci yaşamamıştır.

TEDAVİ


ŞTKB olan hastalar, kendi kişisel özellikleri için tedaviye gelmezler. Ancak kısa psikotik dönemler, anksiyete yada disforik duygu durum gibi semptomlar ortaya çıktığında hekime başvururlar.
İllüzyonlar yada sanrı taslakları gibi psikoza en çok benzeyen özelliklerinin, nöroleptik ilaçlardan yararlandığı genellikle kabul edilir.
Psikoterapi açısından, rehabilitasyon amacına yönelik destekleyici yaklaşımlardan başka yapacak bir şey yoktur.

Hiç yorum yok: